GuidePedia

0

Ümmü Halid (Radıyallahû Anhâ), inancını yaşamak için Mekke müşriklerine karşı mücadele veren ve sonunda Habeş diyarına hicret eden müslüman bir ailede doğup büyüyen bir hanımefendi!..

Resûlullah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’e Habeş Kralı’ndan selam getiren kafilenin içinde bulunan bahtiyar bir hanım!..

Fahr-i Kainat (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’e gönderilen elbiseyi kendisine hediye ettiği, muhabbet ehli bir iman eri!..

Cennet ile müjdelenen meşhur sahabi Zübeyr ibni Avvam (Radıyallahû Anh)’ın hanımı!…

O, Habeşistanda doğdu. Asıl adı Emet olup “Ümmü Halid” onun künyesidir. Babası Halid ibni Said , annesi Hümeyne’dir. Anne ve babası Mekke’den Habeşistan’a hicret eden ilk kafile ile beraber göç etmiştir. Ümmü Halid (r.anha) da orada dünyaya gelmiştir. Gençlik çağına yakın bir zamana kadar da burada kalmışlardır.

Ümmü Halid (r.anha) Habeş Kralı Necaşi’den Resûlullah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) Efendimiz'e selam getiren bir kafile ile deniz yolculuğu yapmış bahtiyar bir hanımefendidir. Bu yolculuk şöyle gerçekleşmiştir:

Habeşistan’da bulunan Ümmü Habibe radıyallahu anha mürted kocasına boyun eğmemiş, imanından taviz vermemiş ve kocası öldükten sonra yalnız kalmıştı. Bu iman fedaisi muhacir hanım sahabi ile nikahının kıyılmasını isteyen Rasul-i Ekrem (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem), Necaşi’ye bir mektup göndermişti. O da Efendimiz'in (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) bu arzusunu derhal yerine getirmişti. 

Ümmü Habibe (r.anha) annemiz kendisine Ümmü Halid’in babası Halid ibni Said (r.a)’ı vekil tayin etmişti. Hükümdar da gıyabi nikahını kıymış, bir çok hediyeler hazırlatıp, müslümanlardan bir kafile oluşturmuş ve özel bir gemi ile Arabistan’a göndermişti. 

Hükümdar bizzat kendisi iskeleye kadar gelerek gemi halkını uğurlamış ve: “ Hepiniz benden Allah’ın Rasulüne selam götürün” demişti. Ümmü Halid binti Said (r.anha) da bunların içerisindeydi.

Ümmü Halid (r.anha) Arabistan’a gelince babası ile beraber Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizi ziyarete gitti. Kendisi bununla ilgili hatırasını şöyle anlatıyor:

“Ben babamla birlikte Resûlullah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) Efendimiz'i ziyarete gittim. Üzerimde sarı bir elbise vardı. Efendimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) bu elbiseye işaret ederek; “Seneh!.. Seneh!..” buyurdu. Bu kelime Habeşistan dilinde “güzel, güzel” anlamına geliyordu. Bu şekilde bize iltifatlarda bulundu.”

İki Cihan Güneşi Efendimiz bütün sahabesini sevgisiyle doyururdu. Fırsatlar bulur onlara iltifatlar ederdi. Kendisine gelen hediyeleri onlara verirdi. Birgün kendisine bir takım giyecek eşya getirilmişti. Bunlar arasında siyah nakışlar bulunan ve bayrak dokumasını andıran bir elbise vardı. Bunu da bir sahabesine verecekti. Ama kime?.. 

İşte bu hatıra ile ilgili hadis-i şerifi Ümmü Halid (r.anha) şöyle nakleder:

Ümmü Hâlid Bintu Hâlid İbni Sa'îd İbni'I-Âs (Radıyallahû Anhümâ) anlatıyor: 

"Resûlullah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem)'e benekli siyah bir elbise getiriImişti. 

"Bunu kime giydirmemi uygun bulursunuz?" buyurdular. 

Etrafındakiler susmuş, kimse ses çıkarmamıştı. Efendimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem):

"Bana Ümmü Hâlid'i getirin!" buyurdular. 

Beni yanına götürdüler. Elbiseyi aldı ve kendi eliyle benim üzerime örttü. Sonra da:
"Üstünde eskit, üstünde eskit!" diye iki sefer tekrarladılar.

Elbisede bulunan sarı ve yeşil dokumalara, siyah kumaşın beneğine bakıyor, eliyle de bana işaret ediyor ve: 

"Ey Ümmü Hâlid! Seneh!.. Seneh!.. Güzel!.. Güzel!.." Yani bu sana yakıştı diyordu.

“Seneh”; Habeşistan dilinde “güzel” manasına gelmekteydi. (Buhârî, Libâs 22, 32,188; Menâkıbu'l-Ensar 37, Edeb 17; Ebu şâvud, Libas 1.)

Ümmü Halid (r.anha) aşere-i mübeşşereden meşhur sahabi Zübeyr ibni Avvam (r.a.) ile evlendi. Bu evlilikten Halid ve Ömer adında iki oğlu oldu. Bundan sonra Ümmü Halid künyesiyle tanınır oldu.

Cenâb-ı Allah, Ümmü Hâlid Hazretleri'nden ve diğer tüm Hanım Sahâbe Annelerimiz'den razı olsun. Bizleri de şehitlik ve şehidelik mertebesiyle müjdelesin. Bu mübarek Hanım Sahâbe Annelerimiz'in şefaâtlerine nâil eylesin bizleri... Amin.

Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
2008 - Agustos, Sayı: 270, Sayfa: 051

Yorum Gönder

 
Top