GuidePedia

0

Aslen Filistinliydi. Hıristiyanların ileri gelen âlimlerinden biriydi. Hicret’in 9. senesinde bir heyetle Şam’dan Medine’ye, Re­sû­lul­lah’ı (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) görmeye gelmiş ve görüştükten sonra da İslam’la şereflenmişti.

Peygamberimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) onların kalplerini İslam’a iyice ısındırmak için, bir is­tekleri olup olmadığını sordu. Temîmü’d-Dârî diğer arkadaşlarıyla birlikte Re­sû­lul­lah’tan (a.s.m.) ne isteyeceklerini istişare edip, Kudüs köylerinden olan Hebron, Mertum ve Halilürrahman’ın idaresini istemeye karar verdiler. Ancak tekrar Re­sû­lul­lah’ın(Sallâllahû Aleyhi ve Sellem)  huzuruna geldiklerinde Peygamberimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) mucize olarak, onların aldıkları kararı kendilerine bildirdi. Böylelikle imanları bir kat daha arttı.

Hz. Ebû Bekir zamanında Kudüs fethedildiğinde, Re­sû­lul­lah’ın(Sallâllahû Aleyhi ve Sellem)  ver­miş olduğu fermana uyularak, buraların idaresi Temîmü’d-Dârî’ye ve sülalesine verildi.

Temîmü’d-Dârî ve kabilesinin diğer temsilcileri, Re­sû­lul­lah’ın (a.s.m.) vefatı­na kadar Medine’de oturdular. Peygamberimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem), Hayber’in gelirlerinden 100 deve yükü hurmanın bunlara verilmesini vasiyet etti.

Temîmü’d-Dârî, Şam’dan Medine’ye gelirken yanında birkaç tane yağ kandili ve bir miktar da zeytin yağı getirmişti. Bir gün hizmetçilerine bu yağ kandilleri­ni mescide yerleştirmelerini söyledi. Karanlık basınca da kandilleri yaktırdı. Peygamberimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) mescide geldiğinde ortalığın kandillerle aydınlandığı­nı görünce çok sevindi.
“Bunu kim yaptı?” diye sordu. Orada bulunanlar, “Temîmü’d-Dârî yaptı, yâ Re­sû­lal­lah!” diye cevap verdiler.

Bunun üzerine Peygamberimiz (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem), Temîmü’d-Dârî’ye, “Sen İslam’ı nurlandırdın, mescidi güzelleştirdin, Allah da seni dünyada ve ahirette nurlandırsın!” diye dua etti. Re­sû­lul­lah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) ayrıca memnuniyetinden dolayı, “Eğer bir kızım olsaydı, onu seninle evlendirirdim!” buyurdu.

Temîmü’d-Dârî (r.a.), Re­sû­lul­lah’tan (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) birçok hadis rivayet etmiştir. Bunlardan bir tanesi şöyledir:

Re­sû­lul­lah (Sallâllahû Aleyhi ve Sellem) buyurdu: “İslam, gecesi ve gündüzü bulunan her yere mu­hakkak ulaşacaktır. Allah bu dinin ulaşmadığı hiçbir ev ve çadır bırakmayacak­tır; Allah bu dinle şereflenmek isteyenleri şereflendirecek, hor ve hakir düşmek isteyenleri de hor ve hakir düşürecektir.”

Temîmü’d-Dârî (r.a.), Şam’da vefat etmişti.[1] 

Cenab-ı Allah, Temîmü’d-Dârî Hazretleri'nden ve diğer tüm Ashâb-ı Kirâm Efendilerimiz'den razı olsun. Bizleri de şehitlik mertebesiyle müjdelesin. Bu mübarek Sahabe Efendilerimiz'in şefaatlerine nail eylesin bizleri... Amin.

_______________________________________

[1]Tabakât, 1: 343-344; Sîre, 368-369; Üsdü’l-Gàbe, 2: 215; Hz. Muhammed ve İslamiyet, 9: 357-364; Müs­ned, 4: 103.

Yazar: Sahabeler Ansiklopedisi

Yorum Gönder

 
Top